İnsanı Eğitmek mi Zor, Taşları Yontmak mı?

Eğitim, kapsamı geniş olan ve içerisinde öğretimi barındıran bir süreçtir. İstendik davranış değişimi olarak tanımladığımız öğrenimler yani kazanımlar, bütünüyle eğitimi oluşturur diyebiliriz.


Başlangıç olarak ilk insan olan Hz. Adem'e dayanan eğitim-öğretim süreci, insanın, toplumların ve medeniyetlerin varlığını sürdürmesiyle doğru orantılıdır. Bu yüzden gelişimsel basamaklarla devam eden süreç, istenilen başarı ile varlığını sürdürmektedir. Ortaya çıkartılan istek ve emek sonucu elde edilen başarı da insanlığın mutluluk kaynağı olur.

Eğitimin kapsamlı ve zorlu bir süreç olması, sadece insan-insan ilişkisi ile ilgili olmamasından kaynaklanır. Zorlu bir sürecin, başlangıç, ilerleme, gelişme ve sonuç ile devam ettiği düşünülebilir. Fakat bu süreci asıl zorlaştıran öğrenci konumunda olanın, eğitim-öğretimi gerçekleştirmeye çalışan eğitmene (öğretmene, ustaya vb.) karşı koyduğu dirençtir. Karşı koyulan direnç ise istememe eylemi veya eğilimidir. İşte bu yüzden yazı başlığı olarak, "İnsanı eğitmek mi, taşı yontmak mı daha zor?" sorusu ile karşılaşıyorsunuz.

Belirli araç-gereç ve su yardımı ile taşlara istenilen şekil verilebiliyorken, insanın isteksizliğine benzer bir direnç ile karşılaşılmıyor tabiki. Aksine, taşın özelliğine ve yapısına göre belirli düzeyde direnç ortaya çıkabilir. Fakat bu direnç, iradeli olmadığı için kırılması ve taşın yontulabilmesi daha kolay hale gelir.

İradeli bir dirence sahip olan insanda ise eğitimin gerçekleşmesi(yontulma), ortaya koyduğu direncin türüne göre zaman alabilir veya kısa vadede gerçekleşebilir.
İnsan, öğrenmeyi ne kadar ister ve ilgi gösterirse, yetenekleri o oranda ortaya çıkar ve sağlıklı eğitim-öğretim gerçekleşir. Eğer direnir ve isteksiz davranırsa, yetenekleri körelir ve söner. Sonuç olarak başarısız bir eğitim-öğretim süreci sona ermiş olur.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Eğitimin ve Öğretimin Öncelikleri

Öğrenciler Neden Başarısız Olurlar?

Papağanın Sahibine Verdiği Ders