Modern Toplumda Müslüman Aile ve Eğitim














Hepimiz biliyoruz ki aile, toplumun en küçük yapısıdır. Toplumu oluşturan, geliştiren ve hüviyetini belirleyen ailedir. Ailenin özellikleri, toplumun özelliklerinin kaynağını teşkil eder. Çeşitlendirecek olursak, gelenekçi ve modern olmak üzere iki kısma ayırmak mümkündür. Gelenekçi aileler daha çok özünü temsil eden; dindar, geleneklerine, kültürüne, örf ve adetine sahip çıkıp hayatını bu eksende dizayn eden ailelerdir. Modern aileler ise: Dine, geleneklerine, kültürüne, geçmişindeki izlere rağmen, Batı tarzı yaşam sürme hazzına kapılmış; bilakis başka hayatlara özenen ve benlik yapısını kaybedip yaratılış özünden uzaklaşan ailelerdir.













  • İslami yaşantıya sahip aileler özden kopmaması için, çocuğun yetişme sürecini iradeye bırakmazlar, daha tutucudurlar.
  • Modern aileler çocuklarının geleceğini akademik açıdan değerlendirirler.
  • Ahlaki eğitimde İslami yaşantıya sahip aileler daha etkiliyken modern aileler bu konuda pasif kalabiliyor.
  • Pozitif ve sosyal eğitimde modern aileler bir adım önde görünüyor.











  • Moder ailelerin hayata bakışı İslami yaşantıya sahip ailelere göre daha marjinal olabiliyor.
  • İslami yaşantıya sahip aileler daha baskıcı olurken, modern aileler  çocuklarına karşı daha özgürlükçü yaklaşabiliyor.    
  • İslami yaşantıya sahip olan aileler dünya ve ahiret dengesi kurmaya çalışırken, modern aileler ise daha çok dünyaya yönelik çalışmalar yapabiliyor.   
  • Modern aileler çocuklarının, iyi bir eğitim alıp yüksek finanslı iş sahibi olmasını amaçlarken; İslami yaşantıya sahip aileler, vatana ve millete faydalı, ideal bir birey ve İslam üzere yaşantıyı hedeflemektedir. 











Sonuç olarak iki aile tarzının da olumlu ve olumsuz yönleri mevcuttur. Bu yüzden iki farklı düşüncenin ortak noktasında birleşerek çocuklarımızın geleceği için en doğru aile profilini oluşturmak gerekmektedir.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dejavu Nedir? | Dejavu Bilimsel Bir Eylem mi, Ruhsal Bir Gezinti mi?

Resim
Halk arasında, uyurken ruhun bedenden ayrılıp gezintiye çıktığı esnada ruhsal kavramalar sonucu anlık kısa durumların, günlük yaşantımızın bazı kesitlerinde daha önce yaşanmış gibi algılanması olarak tanımlanır.  Bilim literatüründe ise 1928'de Edward Titchener'in ''Bir Psikoloji Kitabı'' isimli eserinde tanımlanmıştır. Dr. Titchener'e göre beyin, deneyime yönelik kesin bir algı üretmeden önce kısmi denilebilecek bir algı oluşturmakta ve kısmi algı da dejavu hissinin yaşanmasına neden olmaktadır. Dejavunun bilimsel açıklamasında; Beynin sağ lobu ile sol lobunun milisaniyeden daha küçük bir zaman farkı ile çalışması, bir tarafın diğer taraftan daha önce algılaması, geç algılayan tarafın da bu olayı daha önce yaşamış gibi olmasıdır. Dejavu, yaşanılan bir olayı daha önce yaşamış gibi olma, görülen bir yeri daha önce görmüş gibi olma veya bir anı daha önceden yaşamışlık hâline denir. Aslında olayın daha öncesinde yaşandığını hissedenler, yaşadı...
Devamı

Kişiselleştirilmiş Sağlık Planlarıyla 30 Günde Daha Sağlıklı ve Enerjik Bir Yaşam!

Resim
Kişiselleştirilmiş Sağlık Planı Nedir? Kişiselleştirilmiş sağlık planları, bireylerin fiziksel, zihinsel ve duygusal ihtiyaçlarına göre özel olarak tasarlanmış sağlık çözümlerini ifade eder. Bu planlar; Genetik analiz, Yaşam tarzı değerlendirmesi, Beslenme alışkanlıkları, Fiziksel aktivite düzeyi ve Uyku düzeni gibi faktörleri dikkate alır. Sonuç olarak, genel önerilerden ziyade, bireyin kendine özgü sağlık gereksinimlerine odaklanır. Kişiselleştirilmiş Sağlık Planı Neden Önemlidir? 1. Daha Hızlı ve Etkili Sonuçlar: Bireysel ihtiyaçlara göre oluşturulmuş bir sağlık planı, hedeflere daha hızlı ulaşmanıza yardımcı olur. Örneğin, kilo yönetimi, uyku düzenini iyileştirme veya enerji seviyelerini artırma gibi hedeflere özel çözümler sunar. 2. Kronik Hastalıkların Önlenmesi: Genetik analiz ve düzenli sağlık taramaları ile kalp hastalığı, diyabet ve kanser gibi kronik hastalıklar erken aşamada tespit edilebilir ve önlenebilir. 3. Motivasyonu Artırır: Kendi ihtiyaçlarınıza ve hedeflerinize öze...
Devamı

İslam'da Astral Seyahat Var mıdır? | Astral Seyahat Nedir?

Resim
Astral seyahat, uyku ve rüyaların durumu ile ilgili bir kavramdır. Ruh ve beden ilişkisi sonucu ortaya çıkmış, mistik ve felsefi akımların konularına dahil ettiği bir tartışma olmasına rağmen henüz pozitif verilere dayalı kesin bir yargıya varılamamıştır. Kur'an-ı Kerim'de: "Ve sana ruh hakkında soru soruyorlar. De ki: Ruh, Rabbimin bileceği bir şeydir. Size pek az ilim verilmiştir." 1  buyrularak bu konunun tam anlamıyla kavranamayacağına işaret edilmiştir. Ruh, insanın kendi isteğiyle bedenden ayrılarak şuurlu yani bilinçli hareket edemez. Çünkü bilinçli olmak, ancak ruhun-beden birleşmesiyle gerçekleşebilir. "Allah (ölen) kişilerin ruhlarını öldüklerinde, ölmeyenlerinkini de uykularında alır. Ölümüne hükmettiklerinin ruhunu tutar, diğerlerini belirli bir süreye (ömürlerinin sonuna) kadar bırakır. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için ibretler vardır." 2 Bu ayetten anlaşılacağı üzere uykuda olan kişinin ruhunu Allah kabzetmektedir. O halde Alla...
Devamı