Deprem, Doğal Afetler ve Hastalıklar Dindarlığın Habercisi mi?












Çoğunuzun 'evet' dediğini duyar gibiyim. Ne zaman doğal bir afet yaşansa, bir hastalık yaygınlaşsa, toplumu zarara uğratan bir durum gerçekleşse bu konunun mutlaka gündeme geldiğini görürüz. Çünkü yaşanan olaylar, insanlar üzerinde maddi ve manevi izler bırakıyor. Maddi olan bir şekilde düzeltiliyor fakat manevi kısımlar hep eksik kalıyor.













İşte tam da bu kısımda insan zorda kaldığı için manevi bir yöneliş ihtiyacı hissediyor. Çünkü zaten her insan fıtrat üzere doğuyor, inanmaya meyilli olarak hayata gözlerini açıyor, yani yaşadığı olay ve hissettiği manevi boşluk, onu özüne çekiyor. Sonucunda az ya da öz bir şekilde dindarlığa meyli oluyor insanın. Fakat önemli olan sadece afet zamanlarında dindar olmak değil, her zaman bu özü yaşamaktır.








Ülkemizde, deprem, virüs salgını, sel, heyelan, yangın vb. her çeşit doğal veya insan kaynaklı afetin yaşandığını biliyoruz. Ölenlere rahmet, kalanlara sabır ve Allah'tan şifa diliyoruz elbette. Bu doğal veya insan kaynakli afetlerin bizler için birer uyarı olduğunu unutmadan, geri dönüşü olmayan yola girmeden önce Allah'a yönelişimizi sağlıklı ve huzurlu olduğumuz zamanlarda da yinelememiz gerektiğini bilmeliyiz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Eğitimin ve Öğretimin Öncelikleri

Matematik Harezmi | Harezmi Kimdir?

Öğrenciler Neden Başarısız Olurlar?