Hz. Peygamber'in İletişim Yöntemleri









Hz. Muhammed (s.a.v.), peygamberlik görevi gereği toplumu oluşturan fertlerin bireysel özelliklerini dikkate aldığı kadar, toplumun psikolojisini de çeşitli iletişim yöntemlerini kullanırken göz önünde bulundurmuştur.

İnsan Zihninin Yapısı ve Algılama Yeteneği












İlahi mesajını, insan zih­ninin yapısını ve algılama yeteneğini dikkate alarak iletmiştir. Bu yönteme örnek olacak şekilde Hz. Peygamber, Muaz b. Cebel’i Yemen'e gönderirken şu tav­siyeleri yapmıştır: "Muhakkak ki sen Ehl-i Kitab'dan bir kavme gidiyorsun. Onları, Allah'tan başka ilah olmadığına ve benim Allah'ın elçisi olduğuma şehadet etmeye davet et. Eğer buna itaat ederlerse, Allah'ın her gün ve gecede onlara beş vakit namazı farz kıldığını bildir… "[1]

İnsanlara Değer Vermek

Sevgili Peygamberimiz, insanları ve onların değer verdiği şeyleri önemseyerek, "(Onların) Allah'tan başka yalvardıklarına sövmeyin ki, onlar da bilmeyerek sınırı aşıp Allah'a sövmesinler!.."[2] âyetiyle, diğer insanların değer verdikleri şeylere saygılı davranmayı önermektedir. Bu sebeple, inkâr, inançsızlık, düşünce veya fikir olarak değer verilen inanca saldırmak, ahlaki bir davranış olarak değerlendirilmemektedir.

Sevgiyi Öne Çıkartmak

İnsan sevgisini öne çıkarması konusunda rahmet elçisi,"Canım kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, sizler iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız. Yaptığınız takdirde birbirinizi seveceğiniz bir şey söyleyeyim mi? Aranızda selamı yayınız."[3]  buyurmuştur.
Başka bir iletişim örneğinde de sahabelerin, "Ey Allah'ın Elçisi! Zenginler sevapları alıp gittiler. Bizim gibi namaz kılıyorlar, bizim gibi oruç tutuyorlar, hem de mallarının fazlasını bağış olarak veriyor­lar." demeleri üzerine, "Allah sizlere bağışlayacağınız bir şey vermedi mi zannediyorsunuz? Her tesbih, her tahmid ('elhamdülillah' demek), her tehlil ('lâilâhe illallah' demek), iyiliği emretmek sadakadır ve kötülükten alıkoymak sadakadır"[4] buyurarak insanların akıl ve duygularına hitap etmiştir.

Kaynaklar

[1]- Buharî, Zekat, 41; Müslim, İman, 29-31
[2]- En’am suresi, 108.ayet
[3]- Müslim, İman, 93-94
[4]- Müslim, Zekat-53, Mesacid-142

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Eğitimin ve Öğretimin Öncelikleri

İnsanoğlu, yaratılışı itibariyle eğitilmeye, öğrenmeye ve gelişmeye açık bir varlıktır. Yaşamı boyunca her yaşta bazı gelişim evrelerini geride bırakarak kendini geliştiren ve hayatı boyunca eğitilerek, öğrenerek yaşamını tamamlamaktadır. Eğitim ve öğretim kavramları, birbirlerini tamamlayan iki unsurdur. Sadece eğitim veya sadece öğretim insanı yeterli seviyeye ulaştıremeyeceğı gibi, istediği ve beklediği başarıya da ulaştıramaz. Bu yüzden öncelikle eğitim sürecinin başlaması ve öğretim ile birlikte bu sürecin devam etmesi gerekir. Eğitimden kastamız, insanın doğru düşünen, doğru karar veren ve doğru davranan bir birey olmasını sağlayan özellikleri kazanmasıdır. Öğretim ise akademik başarısını ifade eder. Öncelikle eğitim süreci başlatılan insanda bir takım gelişmeler meydana gelir ve öğrenmeyi ögrenmesiyle birlikte bu gelişim süreci devam eder. Egitim öğretimi birbirinden ayırmak veya sadece birine önem vermek, gerekli olan gelişim basamaklarını aksatmak anlamına gelir. Bu durum insa
Devamı

Matematik Harezmi | Harezmi Kimdir?

Resim
Matematik Harezmi|Harezmi Kimdir? Harezmi, matematik ilmine cebir ilmini kazandıran Müslüman bilgindir. 0 ve x'in mucidi olarak bilinir. Ayrıca 10 rakamdan oluşan basamaklı sayı sistemi üzerine bir eser yazarak bu rakamların İslam dünyası ve Batı’da tanınıp kullanılmasını sağlamıştır.Bulduğu pek çok çözüm ve yöntem 15. yy’a kadar Batılı matematikçilerin çalışmalarına temel oluşturmuştur. Harezmi 780-850 yılları arasında yaşamış olan Harezmi'nin ismi, Batı kaynaklarında Alkarismi, Algoritmi, Algorismi veya Algorism olarak birkaç farklı şeklinde geçer. Yaşamıyla ilgili bilgiler az olsa da Bağdat’ta yaşadığı, tam adının Ebû Ca’fer Muhammed b. Mûsâ el-Harizmi olduğu ve 9. yy’da Halife Me‘mun’un emriyle inşa edilen, zamanın en büyük ve ileri bilim merkezi olan Beytü’l-Hikme’nin (Bilgelik Evi) üyesi olduğu bilinmektedir. Bugün bildiğimiz eserlerini Beytü’l-Hikme’de yazarak Halife Memun’a sunmuştur. Ayrıca Beytü'l-Hikme'de yöneticilik yaptığı da kaynaklarda geçm
Devamı

Öğrenciler Neden Başarısız Olurlar?

Resim
Eğitim ve öğretim insana, olması gereken şekil ve özellikleri kazandıran bir süreçtir. Bu sürecin doğru yönetilmesi, aile ortamında başlayıp, okul ve çevre ile devam etmektedir. Bu yüzden temelin doğru atılması, yeterli destek verilmesi, doğru yönlendirmelerin yapılması, başarının elde edilmesindeki en büyük etkenlerdir. Başarının ve başarısızlığın sebeplerini daima başkalarında veya başka yerlerde aramak, kazanılan veya kaybedilen tüm değerlerin yok olmasına sebep olabilir.  Eğitim öğretim sürecinin 4 unsuru vardır: Öğrenci, veli, öğretmen, idare. Bu dört unsur doğru orantıda çalışırsa öğrenci için başarı kaçınılmazdır. Fakat orantıda sapmalar, gevşemeler olursa süreç başarısız bir şekilde devam eder.  Ders çalışma ve öğrenme prensipleri içerisinde okulun payı %75, ev ve aile payı %25'tir. Öğrenciler, okulda ve evde gerekli çalışmaları sürdürürlerse, bu doğrultuda tam başarıyı yakalayabilirler. Sadece okul veya sadece ev yeterli olmayacaktır. Okullar, eğitim öğretim için kendi mat
Devamı