Ergenlik Belirtileri mi? Yoksa Ergenliğin Belirttikleri mi?

Herkesin bildiği bir şeydir aslında büyümenin hızla gerçekleştiği ve bazı değişim ve gelişmelerin meydana geldiği dönem olarak ergenlik. 12-18 yaşlar arasında yaşanan bu hız, bazı belirtilerle başlar ve devam eder; boyda uzama, sivilce, ses değişimi ve erkek-kız olarak cinsiyete özgü değişimlerle gelen vb. gelişmeler...
Asıl konuşulması ve önemsenmesi gereken konunun  bu olmadığını açık yüreklilikle söylemek lazım. Aslında ergenlik belirtileri yerine ergenliğin belirttikleri üzerinde durmak, ergenliğin ifadesini konuşmak en doğrusu. Şöyle ki: Gelişim ile gelen hızlı değişimin, bazı problemleri beraberinde getirdiğini ve önlem alınmadığında sonuçların acımasız olduğunu bilmeyen yoktur. 


"Ergenlik baş döndürebilir fakat durduğunuzda düşersiniz".

Öncelikle yaşanan değişim ile birey olma yolunda doğru ilerleyişin sonucunda kazanılan kimlik, en önemli olan kısımlardandır. Bireyin özgür olma düşüncesi, örf-adet-kültür, din ve inanç ile düşünce yapısının oluşmaya başladığı dönemden bahsediyoruz. Sadece fiziksel gelişim değil, ruhsal ve zihinsel gelişimin de yaşandığı dönem olması nedeniyle önemsenmesi gereken ve belirttiklerini dikkate alıp ona göre önlemler alarak sonuçların olumlu yönde gelişebildiğini, yapılan araştırmalar ortaya koyuyor. Çünkü yaşanan fiziksel değişimler bir gün olgunluk seviyesine ulaşıp yavaşlayacaktır. Fakat ruhsal ve zihinsel değişim ve gelişmeler ömür boyu devam edecektir. Kısa vadeli gelişmelerden ziyade uzun vadede değişebilecek, bizi değiştirip zihinsel ve ruhsal anlamda olgunlaştırarak hayatın her döneminde bizi olumlu ya da olumsuz etkileyebilecek konulara yoğunlaşmak en doğrusu. Evet, ergenliğin fiziksel çalkantıları bedenimizi deforme ediyor olabilir, fakat zihinsel kaosları, hayatımıza yön vermemize ve hayatın tadına varabilmemize engel oluyor. 










Fiziksel değişim, ruhsal yapıyı da olumsuz yönde etkiliyor, haklısınız. İnsan içine çıkamama gibi durumlar yaşatabilir, cinsellik konusuna kafanız takılmış olabilir, karşı cinse olan ilgi artabilir veya geç ergenlik yaşıyor olabilirsiniz. Bu gibi durumların geçici olduğu ve asıl aklınızı kurcalayan konunun zihin dünyanızın ve ruhsal yapınızın olumlu gelişme göstermesi gerektiğidir. 

Ergenlik döneminde yüzünüzde vb. oluşan sivilce izlerini yok etmek, tıp açısından mümkündür belki. Fakat ruhunuzda ve zihninizde oluşan olumsuz izleri ve lekeleri silerek ortadan kaldırmak mümkün olmayabilir.

Ergenliğin belirtilerine takılıp kalmak yerine doğru kimlik arayışında bulunup zihin dünyamızı inşa etmek daha önemlidir. Kız veya erkek, cinsiyet ayrımı olmadan birey olabilme yolunda ilerlemeli. Bu konuda ebeveynlerin de görev ve sorumluluklarını yerine getirip baskıdan ziyade yönlendirmelerle ergenlerin bu süreci olumlu 
gelişmelerle atlatmalarını sağlamaları gerekir. 



Pimi çekilmiş bomba gibi ortalarda dolaşan ve ergenliğin verdiği enerji ile ne yapacağını bilemeyen gençlerin, toplumun inşasında kullanılacak malzeme olduğunu düşündüğümüzde bu toplumun, küçük bir depremde yıkılma ihtimaliyle karşı karşıya kalacağını görebiliriz. Bu yüzden hem iyi bireylerin yetişmesi hem de toplumun inşası için genç neslin bilinçlendirilmesi, şuurlandırılması ve dirilmesi gerekiyor.




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Eğitimin ve Öğretimin Öncelikleri

Matematik Harezmi | Harezmi Kimdir?

Öğrenciler Neden Başarısız Olurlar?